Sağcısı solcusu,
Topçusu popçusu,
Rapçısı hapçısı kime sorarsanız sorun,
Yakın tarihimizin en dürüst siyaset ve devlet adamı, rahmetli Bülent Ecevit diyecektir.
Başbakanlık yaptı,
Ana muhalefet liderliği yaptı on yıllarca bu ülkede,
Bir çok belediye başkanını o belirledi…
Buna rağmen,
Bir tek kez akçeli işlerle anılmadı,
O işlere bulaşanlarla tesadüf ederse, yol arkadaşlığı yapmadı.
Oğlu uşağı, kızı kısrağı yoktu
Lakin
Kaya kovuğundan da çıkmamıştı.
Tek kişi bile olsa, uzak yakın akrabasını tanıyan olmadı,
Kimseye “hamili kart yakınımdır” pusulası göndermedi öldüğü güne kadar.
Bilakis,
Anadan atadan kalan mal ve taşınmazlarını,
Ve
Kendi kazandıklarını milleti için harcamaktan çekinmedi.
Mesela bu gün hac vazifesi için Mekkeye giden Türk hacıların konaklama alanı Bülent Ecevit’in dede
malıdır ve o milyonlarca dolarlık araziyi Türk hacılarına bağışlamıştır.
Depremde şahsi malından ettiği,
Mehmetçik vakfına,
Eğitim vakfına verdiği bağışlar saymakla bitmez.
Dediğim gibi,
Bunların hepsi dede baba malı yada aldığı maaşlardan artırdıkları ile sahip olduğu şeylerdi.
Çalmadı,
Çalanla olmadı,
Denk gelirse soluk aldırmadı onlara.
Denk gelirse!..
Bu gün bakıyoruz,
O, bütün ihtişamı ve heybeti ile dürüstlük timsali iken altındaki bir çok bürokrat ve siyasetçi malı
götürmenin derdindeymiş.
Ecevit dürüst mü?
Evet!..
Çalar çırpar mı beytül malı,
Zinhar!..
Denk geldiğini kazığa oturtur mu,
Oturtur!..
Denk gelir mi peki?
Yok!..
Yada
Nadiren veya zorla gözüne sokulursa!..
Demem o ki,
Tek başına siyasetçinin dürüst olmasının pek bir ehemmiyeti yok millet nezdin de…
Çalmayacak çaldırmayacak, millete hizmet noktasını geliştirirken gözü kulağı da fellik fellik iş
arkadaşlarının tutum-davranış-yaşayış ve mal beyanında ki değişim de olacak…
Ki,
O yetki sahibi her kimse, ardından önünden “dürüst-namuslu” adamdı diye söz edilebilsin.
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla misali,
Umarım ilimizde CHP idarecileri ve CHP’li belediye başkanı kıssadan hisselerini çıkarırlar…
Yoksa,
Yoksası kötü be biladerim!..