Hemşerim rahmetli Mustafa Tataroğlu’ndan dinlemiştim onun vazife adamı olduğunu…
Yeniliklere açık,
Teknolojiye aç,
Üretime hasta olduğunu…
Efsaneydi pirinç fabrikasında ki görevi ile rahmetli Murat Yılmazer.
Seviliyor,
Sayılıyor,
Hürmet ediliyordu hem işçi hem memur,
Hem de amirleri tarafından.
Bu sevgi ve tanınmışlık,
Belediye başkan adaylığına taşıdı kendisini…
Sokak,
Cadde,
Park-bahçe,
Cami-mescit,
Fabrika-atölye,
Sağcı-solcu,
Nerde üç beş insan topluluğu varsa, büyük çoğunluğu
Hatta
Açık ara herkes belediye başkanı kesin Murat Yılmazer dir diyordu.
Bir Nemrut’un,
Bir kibir abidesinin,
Tescilli bir asalağın,
Bir sülüğün üstüne elzem olmadığı halde seçim komitesinin içine sızması neticesinde yüzde yüz
kazanır denilen rahmetli Murat Yılmazer, biraz katakülli, az biraz da oy farkı ile kaybetti maalesef.
Ve
Allah kısmet etti,
Birkaç seçim sonra halk da olan karşılığı,
Kendisini milletvekilliğine taşıdı.
Ömrü vefa etmedi rahmetlinin,
Yaşasaydı,
Memleket için çok şeyler yapacağına inancım tamdı,
Ama
Olmadı!..
Birkaç seçimdir takip ediyorum oğlu Mehmet Yılmazer’i.
Seçim startı verdiği an memleket aşkı ile Kerem’in arpa tarlası gibi yanan ne kadar işsiz müteahhit,
Görevde yükselmek isteyen bürokrat,
İşe girmek isteyen erkopat,
Sel önünde bekleyen hanzopatın aksine,
Mehmet Yılmazer, Kırıkkalenin tek tek mahalle haritasını çıkararak gerek su ve kanal gibi
görünmeyen,
Ama
Belediyeciliğin olmazsa olmaz yatırımları ile ilgili gerekse, görsel anlamda yine nerdeyse her sokağın
haritasını çıkararak çözüm odaklı sorunları sıralamaktadır.
Derdi değil anladığım görevde yükselmek Mehmet Yılmazer’in.
İşsiz müteahhit gibi iş de aramıyor kendine…
Hal böyleyken bildiğim,
Gördüğüm,
Takip ettiğim kadarı ile AKP içerisinde dersine çalışıp,
Nereye niçin aday olduğunu,
Kazanması halinde,
Sorunları ve çözümü noktasında nelerin yapılıp yapılmaması gerektiğini bilen tek adam.
Oy verir miyim emin değilim;
Lakin
Bu memleketin yaşayanı olarak en büyük temennim ve arzum,
İster benim oyumu alsın, isterse almasın hangi partiden olursa olsun,
Nereye ne için aday olduğunu bilerek çıksın insan meydana…
Ki,
Memleket herkesin dileğince güven içerisinde yaşayabildiği çağdaş-müreffeh medeniyet şehri olsun.
Bu anlamda da,
Mehmet Yılmazer’in yolu bahtı açık olsun.
