Susurluk davası sanıklarından eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın’ın Kırıkkale’de öldürdüğünü itiraf ettiği Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan’ın, bir dizi kirli dosya üzerinde çalıştığı ortaya çıktı.
İlginç Açıklamalar
Susurluk olayı ile ilgili Ayhan Çarkın`ın tutuklanması, eski bakanlardan Mehmet Ağar`ın mahkum edilmesi üzerine döneme ilişkin dosyalar yeniden gündeme gelmeye başladı. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan`ın, öldürülmeden önce hangi dosyalar üzerinde çalıştığı inceleme altına alındı. Yaptığı açıklamalar ile 90’lı yıllara damgasını vuran faili meçhul kalan cinayet dosyalarının yeniden gündeme taşınmasına vesile olan eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın’ın savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerde adını andığı isimlerden biri de öldürülen Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan’dı.
Kırıkkale’de Bulunmuştu
Yeğeni Yılmaz Erdoğan’ın “Kayıp kentin yakışıklısı” şiirinde “Dokuzunda kayboldu mayıs’ın, Cesedi bulundu Onikisinde..” dizeleri ile anlattığı amcası Namık Erdoğan’ın cesedi 12 Mayıs 1994’te Kırıkkale’nin Yahşihan İlçesi’nde bulunmuştu. Karanlıkta kalan onlarca faili meçhul dosya arasında yer alan ‘Namık Erdoğan dosyası’nın yeniden kapsamlı bir şekilde soruşturulmasını isteyen ailesi ve yakınları 17 yıl aradan sonra ölümün ardındaki sır perdesinin aralanmasını umuyor. Namık Erdoğan, bir çok yolsuzluk olayının olduğu, ihaleleri çetelerin yönettiği, olayları soruşturan müfettişlerin tehdit edildiği bir dönemde, Sağlık Bakanlığı’da Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı’ydı. Ölüme gittiği süreçte bir dizi dosyanın takibini yürütüyordu. Takip ettiği dosyaları bond tipi çantasında sır gibi saklayan Erdoğan öldürüldükten sonra çantası da infazı gerçekleştiren kişi ve kişilerce alındı.
İnceledeği Dosyalar
Erdoğan cinayeti ile ilgili gerek ailesi gerek sivil toplum örgütleri bir çok girişimde bulundu, suç duyuruları yapıldı, raporlar açıklandı. Söz konusu dosyalardan birini de dönemin SES Genel Eğitim Sekreteri Mahmut Konuk ve Erdoğan’ın yeğeni Mustafa Erdoğan hazırladı. 6 ay süren çalışma sonrası elde edilen bilgi, belgelerin yer aldığı dosyada, Erdoğan’ın takip ettiği konuların da bilgisi yer alıyor. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nca 1998’de hazırladığı bilgisi verilen belgede Erdoğan’ın inceleme aldığı dosyalar şu şekilde sıralanıyor:
İşte O Dosyalar
* Kocaeli, Bursa, Samsun ve Ankara’daki 13 ilaç firması ve fabrikasının denetimi ve incelenmesi.
* Uşak Devlet Hastanesi uzmanları Dr. Fahri Pehlivan ve Refik Ersan ile ilgili soruşturma.
* Adıyaman Devlet Hastanesi’nde, doktorların birbirlerine hakaretiyle ilgili soruşturma.
* İstanbul International Hospital’da faturaların yüksek tutulması ile ilgili soruşturma.
* Ankara Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekim Dr. Mehmet Ünlü ile ilgili soruşturma.
* Kocaeli’nde bir eczane ile ilgili soruşturma
* 1993’te yapılan Sağlık Meslek Liseleri Sınavı’yla ilgili soruşturma
* Rize Devlet Hastanesi ile ilgili soruşturma
* Gözlüçü ruhsatlarıyla ilgili soruşturma
* Hıfzısıhha Enstitüsü’nde yapılan personel alımındaki usulsüzlük.
* Ortakları arasında Haluk Kırcı, Zeki Çatlı gibi isimlerin yer aldığı Promesse Tıbbi Malzeme şirketi ile ilgili inceleme.
Olacağı Buydu Oldu!
Namık Erdoğan söz konusu soruşturma dosyalarını tamamlayamadan kaçırılarak öldürülmüştü. Dosyada yer alan bilgilere göre Erdoğan’ın, zaman zaman ailesine, dönemin siyasi yetkililerine tehdit mektupları aldığını, kimi isimlerden söz ettiği bilgisi de yer alıyor. Çeşitli zamanlarda savcılıklara yapılan suç duyurularında geçen isimler arasında, Erdoğan’ın görev yaptığı dönemde Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirilen Mehmet Aydostlu, kurulun eski başkanlarından Ali Özaydın, Sanatoryum Hastanesi eski Başhekimi Mehmet Ünlü, yine aynı hastanede görevli Bilal Özbağ’ın ismi yer aldı. Dosyada Ünlü’nün ismi sıklıkla geçiyor. Ünlü’nün, makam odasında Erdoğan’ı silah ile tehdit ettiği bilgisi de yer alan dosyada Ünlü’nün, Erdoğan cinayeti sonrası gazetecilere yaptığı şu açıklama da yer alıyor: “Namık Erdoğan PKK’lı olduğu için MİT tarafından öldürüldü, olacağı buydu.”
