Not demiştim “Katilin oğlu” adlı makalemde
Ve
Devam etmiştim geçmişten bir vekilimizin öz geçmişinde olan değişikliği fark eden bir okurumun ikaz
ve talebi noktasını dillendirerek…
Vekilliği döneminde hiç karşılaşmadık kendisi ile.
Ne basın toplantısında çünkü ben gitmedim,
Ne verdiği yemeklerde,
Ne yaptığı hizmetlerin tanıtımında
Ne düğün de-dernekte,
Ne hastalıkta” ölüm de,
Nede tesadüfen herhangi başka bir yerde
Yada
Toplantıda karşılaşmadık kendisiyle.
Özel bir nedeni yok.
Her nedense o benim “gazeteciliğimden haberdar değildi,
lakin,
ben onun vekilliğinden tahmin ettiğinden ziyade haberdar ve ilgiliydim.
Hatırlıyorum,
Kendisini ve hizmetlerini en az dört-beş kez Manşet gazetesinde ki köşeme konu ettiğimi…
Hatta birinde,
Birlikte seçildiği Vahit Erdem, Mustafa Özbayrak ikilisinin tüm yükünü tek başına kendisinin sırtladığını
“umarım ve inşallah bir daha ki seçimde AKP birinci sıraya kendisini yazar ve en az bir dönem daha
fırsat verilerek yaptığı yatırımların tamamlamasını sağlar” dediğimi,
Övdüğümü,
Kırıkkale halkı adına taktir ettiğimi falan yazdığımı hatırlıyorum (hangi siyasiyi yazarsanız yazın överek
teşekkür almazsınız ama yererseniz, vay halinize!)
Ancak olmadı!..
O bilindik eller,
O karanlık yüzler,
Menfaat-çıkar metaforuyla hem kendini
Hem de Kırıkkale’nin geleceğini heba etti ne yazık ki.
Kim mi o vekil?
Turan Kıratlı!..
Tek tek sayacak değilim tamamladığı yada yarım kalan eserlerini…
Benim için önemli olan “insana dokunmasıydı” onu da fazlası ile yaptı.
Yalan yok,
Geçtim Kırıkkale’yi, Vahit Erdem’i makamında görmek mümkün değildi.
Sağ olsun danışmadı Fatih Köksal makama geleni en iyi şekilde ağırlar,
Elinden gelen yardımı yapar, çayı-çorbayı ısmarlar gönderirdi
Ancak
Mustafa Albayrak’ın ne kendini göreni biliyorum,
Nede bir tas suyunu içeni tanıyorum…
İstanbul’dan aday adayı olup Kırıkkale’den adı çıkınca Zafer caddesi üzerinde yaptığımız mini tanışma
toplantısın da bana “arkadaşlar izin verirseniz gidip Zafer Caddesi esnafı ile tanışma ziyaretleri
yapacağım” dediğinde benim için vekilliği bitmişti ama ne yazık ki Kırıkkale halkı olmaz dedi ve
kendisini vekil yapmıştı.
Yani demem o ki,
Turan Kıratlının en önemli hizmeti bence insana dokunmasıydı,
Sezarın hakkı Sezara misali,
Onu da layıkı ile yaptı.
Yeni dönem ne getirir,
Hangi vazife
Ne tür bir görevle karşımıza çıkar bilmiyorum
Bildiğim ,
Onun merkezin de insanın olduğu,
Merkezin de insan olanın yüreğinde de hizmetin olduğudur.