AÇIKLAMADA BULUNDU
MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk'ün TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasını temel alan, "adalet-ahlak" ilişkisine odaklanan özgün haber metni aşağıdadır: TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk, 11. Yargı Paketi görüşmelerinde yaptığı konuşmayla toplumsal yozlaşmaya dikkat çekti. Öztürk, adaletin sadece kanunlarla sağlanamayacağını vurgulayarak, "Ahlakın olmadığı yerde yasalar sadece ceza üretir" dedi.
DURUMU ANLATTI
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda "Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" üzerine partisi adına söz alan Halil Öztürk, adalet sisteminin ruhunun ahlak olduğunu savundu. Kanunların tek başına suç ve şiddeti önlemede yetersiz kalacağını belirten Öztürk, bireysel ve toplumsal ahlakın hukuk sistemiyle iç içe geçmesi gerektiğini ifade etti. Öztürk, "Ahlaki sistemi bozulan toplumlar suçla mücadele edemez hale gelir. Biz dünyaya adaletle hükmetmiş bir milletiz; bu başarının temelinde sağlam ahlaklı bireyler yatmaktadır," dedi.
TOPLUM ZEHİRLENİYOR
Konuşmasında kitle iletişim araçlarının ve dijital platformların toplumsal yozlaşmadaki rolüne sert eleştiriler getiren Öztürk, özellikle televizyonlardaki kadın programlarını ve sosyal medya içeriklerini hedef aldı:
Gündüz Kuşağı Eleştirisi: "Sözde eğlence temalı içerikler, TikTok'taki yozlaşmadan farksızdır. Çarpık ilişkilerin ve aile kurumunu sarsan davranışların 86 milyona normal gibi sunulması kabul edilemez."
Dizi ve Dijital Platformlar: "Şiddeti meşrulaştıran diziler ve yasaklı maddeleri özendiren içerikler, Türk toplumunun varoluşsal kodlarıyla oynamaktadır."
RTÜK Yeterli Değil: Öztürk, sadece RTÜK cezalarının çözüm olmadığını, toplumsal normları bozan yapısal sorunlarla topyekûn mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
RADİKAL ÖNERİ
Eğitimin ahlak inşasındaki önemine değinen Halil Öztürk, Milli Eğitim müfredatı için somut bir öneride bulundu. "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersinin içeriğindeki "Ahlak Bilgisi" kısmının ayrıştırılarak; Matematik, Fen Bilgisi veya Türkçe gibi müstakil ve temel bir ders olarak okutulmasını istedi. Öztürk, "Çocuk okulda akrabaya saygıyı ve uyuşturucunun zararını öğrenirken, televizyonda bunun tam tersini görürse verdiğimiz eğitimin bir hükmü kalmaz. Bu yüzden hem eğitimde hem de medyada eş zamanlı bir temizlik şarttır," diyerek sözlerini noktaladı.