Tarih: 13.08.2025 22:10

Terörsüz Türkiye olacak

Facebook Twitter Linked-in

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, TBMM'de yaptığı konuşmada PKK'nın silah bırakmasının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, "Terörsüz Türkiye hedefi; sağduyulu, stratejik ve tavizsiz bir iradeyle gerçeğe dönüşmelidir" dedi.

 

 

AÇIKLAMADA BULUNDU

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, TBMM'de yaptığı kapsamlı konuşmada Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir döneme girildiğini belirtti. PKK'nın silah bırakmasının ardından oluşan bu sürecin, sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi, sosyal ve ekonomik adımlarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Terörsüz Türkiye" idealinin hem ülke içi huzur hem de bölgesel barış açısından belirleyici olduğunu ifade etti. Konuşmasında İngiltere ve İspanya'nın IRA ve ETA ile olan mücadelelerine atıfta bulunan Öztürk, bu ülkelerin uyguladığı stratejik güvenlik önlemleri ve kapsayıcı siyasi süreçlerin başarının anahtarı olduğunu söyledi. Türkiye'nin de bu örneklerden ders çıkararak terörle mücadelede devlet otoritesi, toplumsal birliktelik ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermemesi gerektiğini belirtti.

 

 

BÖLGESEL GELİŞMELERE 

Öztürk, yalnızca iç güvenliği sağlamakla yetinilemeyeceğini, Gazze'deki İsrail saldırıları ve Suriye'nin kuzeyinde inşa edilmeye çalışılan terör koridorları gibi bölgesel tehditlerin de Türkiye'nin güvenliğini doğrudan etkilediğini söyledi. İsrail'in Suriye'deki askeri varlığına dikkat çeken Öztürk, "Davut Koridoru" adı altında yürütülen projelerin Türkiye'yi kuşatma amacı taşıdığını ifade etti. PKK'nın yanı sıra PYD/YPG ve PJAK'ın da silah bırakmasının gerekliliğine işaret eden Öztürk, "Terörsüz Türkiye, yalnızca Türkiye'nin değil; Irak'ın huzuru, Suriye'nin selameti ve İran'ın güvenliği için de kilit rol oynamaktadır" dedi. Türkiye'nin komşu ülkelerle geliştirdiği ekonomik projelerin, güvenlik olmadan hayata geçemeyeceğini vurguladı.

 

DÜZENLEME TALEPLERİ

Konuşmasının ikinci bölümünde şehit aileleri ve gazilere yönelik mevcut düzenlemelerin yetersizliğine değinen Öztürk, bazı kritik talepleri de dile getirdi. Şehit anne ve babalarına bağlanan maaşların asgari ücretin en az iki katı olması gerektiğini belirten Öztürk, 2013'te rütbeli vazife malullerine uygulanmayan %25'lik iyileştirmenin de acilen devreye alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca şehit çocuklarının kamu istihdam hakkının yasal güvence altına alınmasını ve özel sektörde %1 kontenjan ayrılmasını teklif etti. Gaziler arasında maaş uçurumunun ortadan kaldırılması ve sosyal güvenlik sistemi içinde çalışabilme haklarının sağlanması gerektiğini de vurguladı.

 

VEFA BORCUMUZ VAR

Devletin, şehit ve gazilere yalnızca sosyal haklar değil, aynı zamanda manevi vefa borcunu da yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, "Onların fedakârlığını asla unutmayacağız, manevi miraslarına halel getirmeden çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Konuşmasını, kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun önemine değinerek bitiren Öztürk, bu yapının Türkiye'nin kritik döneminde yapıcı adımlar atacağına olan inancını dile getirdi. Şehitlere rahmet, gazilere minnet duygularını ileten Öztürk, konuşmasını "Allah hepsinden razı olsun" sözleriyle tamamladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —