Ahmet yeşil


ONUR YÜKSEL BOZDAĞ!..

ONUR YÜKSEL BOZDAĞ!..



En son sözü kafadan söyleyeyim ben;
Yenilgi öksüzdür,
Zaferin sahibi çok olur! Nokta.
Hatırlayın;
On beş temmuz gerici-bağnaz-şerefsiz softa Feto kalkışmasının (KK’nın deyimi ile tiyatrosunun)
Türkiye lehine zaferle sonuçlanmasından sonra öğreniyoruz ki,
Kimi terlikle F16 kovalamış,
Kimi tankın kıçına atlet tıkayıp koca makinayı esir almış,
Kimi babadan kalma av tüfeği ile köprünün üzerine çıkarken,
Bisiklet sürmesini bilmeyen kara çarşaflı şarlatan, şoförü yokmuşçasına 20 tonluk kamyonla taksime
adam taşımışmış!..
Özel kuvvetlere sokmayın o adamı diyen general yok ortada,
Canı pahasına o karargahta Feto generaline geçit vermeyen Ömer Halisdemir yok ortada!..
Onlarca şehit asker –polis yok,
Onları sevk ve idare eden komutan-amir-müdür yok ortada,
Kimi terlik atmış F16 ya,
Kimi atlet tıkamış tankın kıçına,
Ve
Zafer kazanılmış böylelikle!..
Vay babam vay, öp ki ölem!..
O misal;
Anlaşılan o ki,
31 Mart yerel seçiminde Kırıkkale de her iki kişiden biri Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) adayına oy
vermiş.
Netice bu!..
Bu neticeye ulaşmak için,
Kimi mahalle mahalle-ev ev oy istemiş,
Kimi sırtında seçmen taşımış,

Kimi sandığın başını beklerken,
Kimi il seçim kurulundan ayrılmamış son oy sayılıncaya kadar.
Doğrudur!..
Bu türlü zaferler,
Sadece adayın güler yüzü,
Sevimliliği,
Dürüstlüğü,
Sempatikliği ile kazanılmaz...
Daha fazlası lazım!..
Mesela,
Tıpkı yukarıda bahsettiğim emektarlar gibi sağlam-kararlı ve inanmış insanlar olmalı tamam,
Ama
O insanları sevk ve idare edecek bir de il başkanı ve yönetimi, yani karargahı ve kurmay heyeti
olmalı…
Onur Yüksel Bozdağ!..
Cumhuriyet Halk Partisi Kırıkkale il başkanıdır kendisi…
Yani,
Bu zaferin komutanı!..
Bir çok il başkanı gördüm ben dahil bu partide bu güne değin,
Kimi bölgecilikle,
Kimi mezhepçilikle,
Kimi hizipçilikle çıktı partili ve seçmenin karşısına,
Ve
Temsil ettiği tarafın başkanı olmaktan öteye geçemedi malesef.
Kırıkkale CHP tarihinde,
İlk defa Onur Yüksel Bozdağ, dağarcığında mezhepçilikten, bölgecilikten, hizipçilikten yana herhangi
bir şey olmadan çıktı meydana ve zaferin gerçek mimarı ve bana göre sahibi oldu.
Barıştırdı insanları,

Kaynaştırdı,
Görevlendirdi,
Görevin yerine getirilip getirilmediğini kontrol etti.
Sorumluluk verdi herkese…
Önemli olduğunu hissettirdi insana, önemli!..
Dolayısıyla,
Adayın sevilmesini sağlarken, sevk-idare-hitap ve kontrolle yüzde elliyi de pay sahibi yaptı bu zaferde.
Kutluyorum kendisini,
Kırıkkalenin makus talihini yendiği için,
Ve
Yine kutluyorum kendisini on binlerce insana 45 yıl sonra bu sevinci yaşatıp zaferini herkesle
paylaştığı için…