Prof.Muhammet Özekes


ARABULUCULUKTA BAŞARI HİKÂYELERİNİN HAZİN ARKA PLANI

ARABULUCULUKTA BAŞARI HİKÂYELERİNİN HAZİN ARKA PLANI


 

ARABULUCULUKTA BAŞARI HİKÂYELERİNİN HAZİN ARKA PLANINA BİR ÖRNEK
AMACININ DIŞINA ÇIKARTILAN VE KONTROLSÜZ SİSTEMİN SONUCU OLAN ARABULUCULUK UYUŞMAZLIKLARDAN YENİ UYUŞMAZLIKLAR ÇIKARMAKTA, DAHA DA ÖNEMLİSİ HAK KAYIPLARINA YOL AÇMAKTADIR…
ANCAK BUNLAR İSTATİSTİKLERDE BAŞARI HİKÂYESİNİN BİR PARÇASI OLARAK SUNULMAKTADIR 

Halının altını, koltuğun arkasını görmeden, evin temiz olduğuna karar vermemek gerekir. Bugün arabuluculuğun geldiği nokta da budur; sorunları halının altına süpürmek. Oysa doğru bir işleyiş ve sistemle çok işe yarayacak bir kurum, bugün hak kayıplarının aracı olmuştur.

Konuyla ilgili benzer yönde artık Yargıtay kararları da olmakla birlikte bana iletilen bir istinaf kararını sizlerle paylaşmak ve kronik hale gelen soruna bu vesileyle tekrar dikkat çekmek istedim.

Ekte verilen karar bize neyi gösteriyor:

1. Arabuluculuk artık bugün kurallarıyla ilkeleriyle değil, herkesin kendine göre işlettiği, güçlünün zayıfı sindirdiği, özellikle iş hukukunda ölümü gösterip sıtmaya razı etme şeklinde bir yöne doğru gitmektedir. Arabuluculuk hak kayıplarının otomasyon sistemi haline gelmeye başlamıştır.

2. Arabuluculuk tutanağına bağlanan hususlarda dava açılamaz hükmü, hukuken anlamsız bir düzenlemedir.

3. Aslında bir iş davasının konusu olacak işten beş-altı tane hem de suç teşkil edecek iş çıkmaya başlamıştır. Verilen örnekte, önce arabuluculuk faaliyeti şeklinde bir iş, daha sonra mahkemeye bir iş, ardından istinafa bir iş daha çıkmıştır. İstinaf, henüz işin esasına da girmemiş araştır tekrar karar ver dediği için, yeniden karar verilecek, yeniden istinafa ve ardından belki temyize gidilecektir. Bunun da ötesinde karardaki tespitler sabit olursa, arabulucunun hem disiplin hem de cezaî sorumluluğu doğacaktır. Ayrıca bu durum sonunda hak arama özgürlüğünü vs. ihlâller sebebiyle bireysel başvuruya dahi konu olabilir. Bir işten kaç iş çıktı saymak bile zor şu anda.

Bu sorunlar daha çözülmemişken, iş ve ticarî uyuşmazlıklardan sonra yeni HMK Değişiklik Teklifinde tüketici uyuşmazlıklarında da zorunlu arabuluculuk getirilmesi düşünülmektedir. En acil sorunumuz bu imiş gibi (bu konudaki eleştirilerimiz için bkz. https://blog.lexpera.com.tr/hmk-ile-bazi-kanunlarda-degisi…/).

Ancak, bu örneklerin hepsi arabuluculuk istatistiklerinde birer başarı hikâyesidir. Çünkü, hikâyenin sonrası o istatistiklerde gösterilmemektedir. Bu istatistiklerle inilen arabuluculuk kuyusundan çıkmak zordur. Zira ip kuyuya göre değildir, inince çıkılamayabilir. Halep (istatistik) ordadır ama arşın (yani karar/kararlar/gerçekler) buradadır. İstatistikler için bu tür durumlarda söylenen çok söz vardır…

Sağlıkla kalın evde kalın…